Kan, vücudun canlılığını sağlayan maddeleri, kalb ve damarlar vasıtasıyla bedenimizin bütün doku ve hücrelerine taşıyan sıvıdır. Tıpkı bir bahçıvanın toprağı sulayarak bitkilerin imdadına yetiştirilmesi gibi, her hücremizin ihtiyacını bilen Sonsuz Rahmet Sahibi, kalbimizi çalıştırarak, hayat suyumuz olan kanı hücrelerimize bağışlar. Bunun önemini, parmağımızı bir iple sıkıp kan geçmesini engellediğimizde daha iyi anlayabiliriz.
Kan vasıtasıyla, organizmanın ihtiyaç duyduğu sıvılar, proteinler, karbonhidratlar, yağlar, mineraller, hormonlar, enzimler, koruyucu hücreler ve oksijen gerekli yerlere, gerektiği miktarda taşınmaktadır. Ayrıca metabolizma faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan atık maddeler, karbondioksit, toksin ve parçalanan hücreler, kan vasıtasıyla ilgili organlara götürülerek dışarı atılır. Zehir hükmünde olan bu maddeler atılmazsa, kısa bir sürede yoğunlukları artar ve vücudun iç dengesini bozarak canlıyı ölüme götürür.
Canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan kan, vücudun belirli organları tarafından üretilmektedir. Kan üretimi, Sonsuz İlim ve Kudret Sahibi tarafından canlı daha anne karnında iken başlatılır. Anne karnındaki hayatta kan, önce ceninin karaciğerinde, üç-altı ay arasında dalakta, altıncı aydan sonra yavaş yavaş kemik iliğinde yapılmaya başlar. Doğumdan sonra ise, kan tamamen kemik iliği tarafından yapılmaktadır. Böbreküstü bezi ve kısmen de karaciğerde üretilen eritropoietin hormonu kan yapımını uyarır. Güneş ve spor en iyi eritropoietin uyarıcılarıdır. Kan yapımı için demir, demirin emilmesi ve kullanılabilmesi için de globulin (protein), çinko, C vitamini, folik asit, B6 - B12 vitaminleri ve bazı eser (az) miktarda element ve vitaminlerin bir arada bulunması gerekir. Bunlardan birisi bile eksik olsa, kan yapımı aksar. Kan yapımı için en önemli element demirdir. Sağlıklı yetişkin bir insanda 3-5 g demir bulunmaktadır. Demirin üçte ikisi hemoglobin (kana kırmızı rengini veren madde) şeklinde kanda ve myoglobin şeklinde kaslarda, üçte biri de depo olarak karaciğerde bulunur.
İnsanın gelişme dönemlerinde ihtiyaç duyduğu kan miktarı da farklılık gösterir. Bu miktar bir yaşındaki çocuklarda 800-900 ml iken, erişkinlerde yaklaşık 5-5,5 litre kadardır. Kanın bu normal değerleri, çeşitli sebeplerle azalabilir, bu duruma anemi (kansızlık) denir.
Kanda normal hemoglobin miktarı ortalama 12-16 g/dl'dir. Kansızlık, hemoglobinin 11 g/dl'den aşağı olmasıdır. Kansızlık bütün sistemlere tesir ederek, halsizlik, hastalıklara dirençsizlik ve işe yoğunlaşamama gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Kansızlık, çocuklarda ve kadınlarda daha sık görülür. Dünyada 500 milyon kişide kansızlık olduğu tahmin edilmektedir.
Popüler yayınlar
-
Teşekkürler Balar ı s ı Minik Balarısı Kitabım Ar ı c ı lar işba ı şnda Doğru mu Yanl ı ş m ı ? Matematik Günü 6 Hazi...
-
KAMBRİYEN ÖNCESİ: Hadeyan, Arkeyan, Proterozoik "Kambriyen öncesi" yeryüzünün oluşumundan Kambriyene kadar geçen dört milyar...
-
Kan, vücudun canlılığını sağlayan maddeleri, kalb ve damarlar vasıtasıyla bedenimizin bütün doku ve hücrelerine taşıyan sıvıdır. Tıpkı bir b...
-
Gözyaşı kutusunu açtım. İçinde minicik damlacıklar vardı. Sevinçlisi, üzüntülüsü, kederlisi… Küçük, masum damlacıklar zamanla olgunlaşmış, b...
-
Dünya Temizlik Devleri (Mikroorganizmalar) Çok değil sadece birkaç yıl dünyadaki bitki, hayvan ve insan ölüleri toprağa dönüştürülm...
-
Hâdiseler, annemin yumurtalığındaki 5-6 follikül (yumurta hücresinin geliştiği yapı) içinde bulunan ovumların (yumurta hücresinin) hızlı bir...
-
Bir Padişah 1. Ahmed, Osmanlı hanedan üyelerinin yaşça en büyük ve en olgun olanının başa geçmesini sağladı. 1. Ahmed, dinî yaşantısına di...
paylaşım için teşekkürler canım.güzel bilgi.
YanıtlaSil